KARS KALESİ
İhtişamlı görünüşü ile göz dolduran Kars kalesi, kentin simgesi ve en baskın kimlik öğesidir. Şehrin kuzeyinde, Karadağ'ın batı ucunda yüksek bir kayalık üzerine kurulmuştur.
Selçuklular çağında ilk olarak 1153 yılında Kars Emiri Kerimeddin'in kızı Tacünnisa Hatun'un yardımıyla Saltukoğullarmdan Melik İzzeddin Salduk'un veziri Firuz Akay tarafından yaptırılır. 1386 yılında Timur or duları tarafından şehirle birlikte yıkılır.
Kanuni Sultan Süleyman, 1548'deki "İkinci Doğu Seferi" sırasında, kalenin imarını başlatsa da İran Ordusunun ani baskını nedeniyle tamamlanamaz.
III. Sultan Murat, Kars Kalesi ile birlikte şehrin imarı için Mustafa Lala Paşa'ya ferman gönderir. Dereiçi Mevkiinde taş ocakları açılır, kireç kuyuları hazırlanır. Trabzon'dan gelen yapı ustaları 26 Temmuz 1579 günü çalışmaya başlar ve Kale 1153'teki temelleri üzerine yeniden inşa edilir.
Kale doğu-batı istikametinde 250 metre uzunluğunda, kuzey-güney yönünde ise seksen yüz metre genişliğindedir. 220 burcu, kulesi ve 2 bin 80 mazgalı vardır. Çevre uzunluğu 3 bin 500 metredir. Kalenin Su, Orta ve Behrampaşa adlarıyla anılan üç kapısı bulunurdu.
KARS ÇAYI
Kars'ın en önemli ekolojik değerlerinden biri olan Kars Çayı, Kaleiçi ve eteklerindeki Osmanlı-Selçuklu yerleşimi ile Rus döneminde gelişen Tahtdüzündeki ızgara planlı dokuyu birbirinden ayıran doğal bir sınır işlevi görür. Kent içinden geçen çay, kalenin batısından kıvrılarak kuzeye akar ve Ermenistan sınırından gelen Arpaçay'a karışır.
Kars Çayı'nın kalenin arkasını takip ettiği yolda, çok zengin flora ve faunaya sahip bir alan yer alır. Kışın donan Kars Çayı üzerinde gezinen yayalara, kızak kayan çocuklara rastlanır.
ÇATLAK KALE BURCU
1579 tarihinde Kars imar edilirken Kale ile birlikte Beylerbeyi Behram Paşa tarafından yaptırılır. Kaleiçi Mahallesi'ndedir. Burası aynı zamanda Çatlak Tabya olarak da anılır. Burası, Kaleiçi Mahallesini çepeçevre saran surların Bayrampaşa Mahallesi'ndeki dönemecini sağlayan ana burçtur.
Bir diğer burç da, Evliya Camisi önünde bulunur. Bu iki burç arası boydan boya duvardır.
KARAHANOĞLU KÖPRÜSÜ (TAŞKÖPRÜ)
Kars Çayı'nın üzerindeki ve iç kale altındaki üç kemerli Taş Köprü, 1579 yılında Osmanlılar döneminde Sultan III. Murat'ın emri ile Lala Mustafa Paşa tarafından şehrin imarı sırasında yapılır. 1715 yılında yaşanan taşkın sırasında yıkılan ve sadece ayak temelleri kalan köprü dört sene sonra Kars eşrafından Hacı Ebubekir Karahanoğlu tarafından yeniden yaptırılır.
1877-1915 yıllan arasındaki Rus işgali sırasında sökülen Taş Köprü'nün kitabesi tahrip edilir. Köprüyü yaptıranların torunlarından Müştak Hatifi Karahanoğlu, Hattat Hamit Aytaç tarafından yeniden yazılan kitabeyi yerine konulmak üzere Kars'a gönderir ancak bu yazıt yolda kaybolur. Daha sonra Hamit Aytaç'ın öğrencilerinden birinin yazdığı kitabe orta kemer üzerine yerleştirilir.
Köprü kitabesinde şöyle yazar:
Eşraf-ı Kars dan El-Hac Ebubekir
Ceddi Karahanoğluna El yak
Bir köprü yapdı, nas etdi bin Şükr Dar eyende mesrur kılsın anı Hak. Sene:H-1131(l719)
Köprü o zamanın parasıyla dört bin 200 kuruşa mal olur. Ustalar günde iki paraya, işçiler bir paraya çalışır. 40 para bir kuruş olduğuna göre köprünün yapımı bir hayli masraflı olmuştur. Hacı Ebubekir Bey, köprüden sonra Kaleici Mahallesi'ne bir konak yaptırır ve konağının bir kısmına 400 ciltlik kütüphane kurar. Osmanlı çağında Kars'ta bilmen ilk kütüphane budur. Kitaplar bugün Erzurum Atatürk Üniversitesi'ndedir.
KÜÇÜK KÖPRÜ (DEMİR KÖPRÜ)
1878-1918 arasında Rus Hâkimiyeti döneminde yapılır. Kars Çayı üzerine inşa edilen köprü, doğu-batı istikametindedir. İki silin-dirik konsol üzerine üç tonoz kemerli olarak inşa edilir. Köprünün yapımında aynı büyüklükte bazalt taşlar kullanılır.
DEREİÇİ2.TAŞKÖPRÜ
Kars Çayı üzerine 1855 yılında yapılan köprünün sağında Arap Tabya solunda ise İngiliz Tabyaları bulunur. Tabyaları birbirine bağlayan stratejik açıdan önemli bir konumdadır. İngiliz Albay Henry Atvvell Lake tarafinda projelendirilen ve temeli atılan köprü halen kullanılmaktadır.
BEYLERBEYİ SARAYI
11579'da Kale ile birlikte Osmanlı Beylerbeyi-ine konut olarak yapılan saray, Kaleici Mahaflesi'ndedir. III. Murat dönemindeki imar çalışmaları sırasında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan sarayın, şu anda sadece ka-ı mevcuttur.
İKİ HAVARİLER KİLİSESİ BET CAMİSİ
32 yılında yapımına başlanan 937 yılında
tamamlanan On iki Havariler Kilisesi, kesme bazalt taşları kullanılarak inşa edilir. Bagratlı Kralı Abas tarafından yaptırılan Ermeni kili-si, dört yapraklı yonca şeklinde, haç planlı olarak yapılır.
Özellikle kubbe kasnağının pencere kemerleri arasında yer alan On iki Havarilerin taş kabartma figürleri dikkat çekicidir. 15 79 yılında cami olarak kullanılmaya başlanan yapı Kümbet Camisi adıyla anılır.
Ruslar Kars'a geldikten sonra tekrar kiliseye çevrilerek çan kulesi ve asıl binaya ek olarak kapı çıkışlarına ek yapılar yapılır. Başpiskoposluk merkezi olur. 1882 yılında papaz evi ve bahçe duvarları yapılır. Sonraki yıllarda çan kulesi yıktırılırsa da, kilisenin kapı girişlerine eklenmiş olan ve muhtemelen soğuğu kesmek amacıyla yapılmış olan ek yapılar korunur. Yapı tekrar camiye çevrilmeden önce bir süre müze olarak kullanılır. Bu gün söz konusu yapıda özellikle dış cephe restorasyonları sürmektedir.
HAMAMLAR
Kars Çayı etrafında Osmanlılar ve Selçuklular zamanında inşa edilmiş ilginç mimari yapılarıyla dikkati çeken üç hamam bulunur. Daha önce özel mülkiyette olan hamamlar bugün koruma altındadır, yenileme çalışmaları sürmektedir.
MAZLUMAĞA HAMAMI
Kars Çayı'nın güney kıyısındaki yapı Kars'taki hamamların en büyüğüdür. Kesme taş malzemeyle örülen hamamın şu anda bir işlevi yoktur.
Mazlumağa Hamamı'nda, soğukluk diğer hamamlardan farklı olarak L biçimindedir ve tali mekânlarla çevrilmiştir.
Eyvan türünde, yuvarlak kemerli taç kapıdan, giriş mekânına geçilir. Ortasında büyük bir havuz bulunan bu bölümün kuzey tarafına ferah bir seyir salonu eklenmiştir.
Ünlü Rus yazarı Puşkin'in 1829 yılında yıkandığı odayı, Ruslar "Puşkin Şeref-Yeri" olarak isimlendirirler. Burada onun el yazılarından ve bütün eserlerinden bir koleksiyon ile bronz biblo büstleri, 1917'de Ruslar çekilinceye kadar sergilenmiştir. O dönemde Puşkin'in Bronz büstleri Kars'ta biblo olarak satılır.
Hamamın, Kars Belediyesi tarafından "Sağlıklı Yaşam Merkezi" olarak düzenlenmesi planlanmıştır.
MURADİYE(ELBEYİOĞLU) HAMAMI
Balkonlu Hamam olarak da adlandırılır. Kars Çayı'nın kıyısındadır. Taşköprü'nün kuzeyindeki kubbeli yapı 18. yüzyıla tarihlenir. Kaleiçi Mahallesi'nde Taş Köprü'nün yanında hamamın beden duvarı üzerine kazınmış tarihe göre H. 1188 (M. 1774) yılında yapılır. Yapının inşasında düzgün kesme taş kullanılır.
Doğu batı doğrultusunda uzanan yapı, güney cephesiyle Kars Çayı'na paraleldir. Hamamın asıl girişi eskiden soğukluğun kuzeybatı köşesindeyken, önüne ev yapılınca bvı kapı kapatılarak Kars Çayı kenarında kül hanın solundan ahşap bir giriş eklenir. Soğukluğun güney pencerelerinin birisinden kapı açılarak geçit verilir.
TOPÇUOĞLU HAMAMI
Klasik hamamlara göre değişik bir uygulamayla inşa edilen hamam, doğu batı doğrultusunda uzanır. Tamamında düzgün kesme taş malzeme kullanılır. Hacim olarak büyük bir alanı kaplayan soğukluk, güney cephesi boyunca asıl kütleden ayrılarak serbest bir konuma oturtulur. Hamama bu bölümün kuzeyinden eyvan türü basit bir taç kapıyla girilir.
Hamamın kitabesi yerinde değildir. Doğu cephenin köşesindeki bir duvara kazınmış tarihten Hicri 1155, Miladi 1742'de yapıldığı anlaşılır.
Soğukluk sivri kemerli tromplara yaslanan bir kubbeyle örtülüdür. Batıdan üç pencereyle aydınlatılan bu bölümün ortasında yuvarlak bir havuz ve sonradan eklenen ahşap soyunma odaları yer alır. Basık kemerli bir kapıyla geçilen ılıklık ile külhan aynı hizada planlanmıştır.
Kars Belediyesi tarafindan restore edilen yapı, Kültür Merkezi olarak kullanılacaktır.
NAMIK KEMAL EVi
Taşköprü ile Mazlumağa Hamamı arasındaki kagir konak Namık Kemal Evidir. Zemin katı 350 yıllıktır.
Vatan Şairi Namık Kemal 1853-1854 yıllarında Kars Mutasarrıfı olan dedesi Abdullatif Paşa ile bir buçuk yıl bu konakta yaşar ve ilk şiirlerini burada yazar. Konağın yeniden işlevlendirilmesi için çalışmalar sürmektedir. Toplum Merkezi olarak hizmete girmesi planlanmaktadır.
KABUN- KAB KİLİSESİ (BEŞİK CAMİSİ)
Kars'ın en eski eserlerindendir. 1044-1064 yıllan arasındaki Bizans egemenliği sırasında
Ortodoks Rum Kilisesi olarak yapılmış, sonradan camiye çevrilmiştir.
ULU CAMİ
Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim zamanında Kars Beylerbeyi Dilaver Paşa tarafindan yaptırılır. 1643 yılında inşa edilen Cami, Rus hâkimiyeti döneminde kullanılamaz hale gelir. Ulucami 1997 yılında restore edilir.
EVLİYA CAMİSİ
1579 yılında Kars'ın imarı sırasında Ebul Hasan Harakani'nin mezarının bulunmasından sonra, III. Murat tarafından çıkarılan ferman üzerine buraya bir cami ve türbe inşa edilir.
1604 yılında İran istilası'nda temellerine kadar sökülen bu cami 1617 yılında toprak damlı olarak yeniden yapılır. İkinci yıkımı 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında görür. 1917'de mabet olarak kullanılır. 1996 yılında ise yeniden yapılır.
Cami yapılmadan önce 1034 yılında Evliyanın buraya defnedilmesi ve 1915 yılında şimdiki arkın bulunduğu yerde bir kadının mumyasının bulunması, buranın daha evvel şehir mezarlığı olduğunu gösterir. Bu mumya Ruslar tarafindan Petersburg Müzesi'ne götürülür.
EBUL HASAN HARAKANİ TÜRBESİ
Evliya Camisi'nin bahçesinde yer alan türbe, Ebul Hasan Harakani'ye aittir. Buhara1 mn Rey Kasabası Harakan köyünde doğan Cafe-roğlu Şeyh Ebul Hasan Harakani 1021'de Sultan Alparslan' m Babası Çağrı Bey ile birlikte başlayan ilk Selçuklu akınları sırasında Horasan'dan Kars'a gelir.
Yahni Dağı'ndaki çatışmaların birinde şehit olur. 1579 yılında Kars Kalesi ile birlikte yapılan türbe İran akınları sırasında 1604 yılında yıkılır. 1617 yılında toprak damlı olarak yapılan cami ve türbe Evliya Camisi ile birlikte yenilenir. Türbe 1996 yılında cami ile birlikte yeniden yapılır.
CELAL BABA TÜRBESİ
Türbe, kalenin ana girişinde sağ tarafta yer alır. 1239 tarihinde Moğolların Kars'ı istilası sırasında şehit düşen Celal Baba, kalenin manevi sahibi ve koruyucusu sayılır.
ARAP BABA ŞEHİTLİĞİ
Kars'ın kuzey doğusundaki şehre hakim tepenin üzerinde bugün GSM baz istasyonlarının ve TV vericilerinin bulunduğu yer Arap Baba Şehitliği'dir. Buradaki yatır da aynı adı taşır. Peygamber soyundan gelen Konya erenlerinden Sadrettin Konevi'nin torunlarından M. Haşimi Konevi 1856'da şehit olmuştur.
AHMET TEVFİK PAŞA KONAĞI
Kars Kalesi'nin güneybatı eteğinde, Muradiye Hamamı'nın hemen arkasında yer alan
EBUL HASAN HARAKANİ
Horasan'da Bistam şehri yakınlarında Hara-kan köyünde 963 yılında dünyaya gelir.
Kars Çayı'na nazır iki katlı eyvanlı konak Kars eşrafından Hacı Eyüp Bey tarafından 1764 yılında yaptırılır.
Konak Selçuklulardan ilham alınarak Osmanlı stilinde inşa edilmiştir. Aynı zamanda Kars'a özgü özellikleri taşır.
Konak sonradan Kars'ın savunmasında büyük emeği geçen Hacı Eyüp Bey'in oğlu, Kars Kalesi Muhafızı Miralay Ahmet Tevfik Paşa tarafından karargâh olarak kullanılır ve onun adıyla anılır. Yapı 2006 yılında restore edilir.
PAŞA KONAĞI
Kars'taki Rus hâkimiyeti döneminde devlet erkânı için yaptırılır. 19. yüzyıla tarihlenen konak, taş malzeme ile yapılmış Baltık mimarisinin özelliklerini taşır.
Konak günümüzde Kafkas Üniversitesi tarafından kullanılır. Kalenin arka tarafında, dere boyunda çok sayıda eski Rus dönemi yapıları bulunur.
Ulum adı ile derlenir. Beşaretname ve Es-rar-ı Sülük gibi eserlerinden söz edilir.
Veciz sözlerinde insana verilen değer ve gönülleri hoşnut etme teması vardır.
"Her kim ki, bu dergâha gelirse, ekmeğini veriniz, inancını sormayınız. Zira Allah katında ruh taşıyan herkes Ebul Hasan Harakani'nin sofrasında ekmeğe layıktır" sözleri Mevlana'nın "...Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel..." sözlerini çağrıştırır.
Mevlana Mesnevi'de Harakani için "kendi zamanının yegânesi, manevi değerlerin en üst mertebesi..." der.
Harakani tasavvuf düşüncesinin merkezine insan gönlünü koyar, insana hizmeti, kendi varlığının amacı sayar.
TAHTDÜZÜ (YENİ ŞEHİR)
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı ile 40 yıllık Rus hâkimiyetine giren şehrin merkezi, Kaleiçi bölgesinden, Tahtdüzü adı verilen bölgeye taşınır.
Tahtdüzü bölgesinde ızgara plan üzerine kurulan şehirde, Rus yapıları özellikle bugünkü Ortakapı, Yusufpaşa ve Cumhuriyet Mahallelerinde yoğunlaşır. Bu mahallelerde yol boyunca dizilmiş birçok konut, ticari, resmi yapı görülür. Ayrıca, birkaç dini yapı da göze çarpar.
DEFTERDARLIK
Kars'ta yer alan en ilgi çeken yapılardan biridir. Ruslar tarafından 1883 yılında yapılan bina eğlenceler için tasarlanmıştır. Yapı Kars'ta bir süre hükümet binası olarak kullanıldıktan sonra Defterdarlık Binası olarak hizmet vermeye başlar. Bina köşelerine denk gelen balkonları ve süslemeleri ile dikkat çekicidir.
DEFTERDARLIK MİSAFİRHANESİ
Kapı üzerindeki tarihten 1897'de yapıldığı anlaşılır. Demir işlemeli çok güzel merdivenleri ve trabzanı vardır. İlk önceleri Adliye Binası olarak kullanılan bu bina restorasyondan sonra Defterdarlık Misafirhanesi olarak değerlendirilir. Güney ve güneydoğu duvarlarında ahşap işlemeli süsler görülür.
VALİ KONAĞI
Erzurum'dan gelen zengin bir Ermeni ailesinin 1883 yılında yaptırdığı binalardan biridir. Bu bina 1918 Aralık ayından başlamak üzere, yıkılışına değin Cenub-i Garbi Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin Parlamento Binası olarak kullanılır. Kurtuluş Savaşı sırasında Kazım Karabekir Paşa'ya karargâh binası olarak hizmet verir. 1921 yılındaki Kars Anlaşması burada imzalanır. Uzun bir süre valilik konutu olarak kullanılan yapı, Kars Valiliği tarafindan "Kars Araştırmaları Merkezine tahsis edilmiş olup restore edilmektedir. Süreç içinde kent müzesi olarak kullanımı planlanmaktadır.
SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ -ESKİ HASTANE
Yusufpaşa Mahallesi'nde, Ordu Caddesi üzerinde bulunan bina L plan üzerine inşa edilmiştir. Ön cephesi andezit taşıyla işlenmiş stilize bitki ve geometrik motiflerle süslüdür. Ayrıca cephe üzerinde yalancı sütunlar bulunur. Binanın diğer kısımlarda ise bazalt yığma tekniği uygulandığı görülür.
Bina bodrum dâhil olmak üzere üç katlıdır. Demir korkulukların üzerinde 1903 tarihi bulunur. Uzun yıllar hastane olarak kullanılan yapı günümüzde Sağlık Müdürlüğü Binası olarak hizmet verir.
ESKİ S.S.C.B KONSOLOSLUĞU
Gazi Ahmet Muhtar Paşa Caddesi'ndeki yapı, özellikle balkonu ile dikkat çeker. Rus Konsolosluğu olarak hizmet verdiği bilinir. Yapı, bugün konut olarak kullanılır.
İSMET PAŞA İLKÖĞRETİM OKULU
Bina, 1886-1888 yılları arasında askeri amaçlarla kullanılmak üzere yapılır. 30 Ekim 1920'de Kars'ın son kurtuluşu üzerine, yetim çocukları toplayan Kâzım Karabekir Paşa, burayı (Köy-yatı Mektebi) yapar:. Yapı 1926 yılında İsmet Paşa ismi ile okul olarak hizmete girer.
Binanın, ilginç bir hikâyesi vardır. Rus döneminde bu arsaya güçlü bir grup oluşturan Gregoryen Ermeniler bir kilise yapmak ister. Katolik Ermenilerin Taş Köprü'nün güneybatısında beton Frenk Kilisesi vardı. On İki Havariler Kilisesi ise, Ruslar tarafindan metropollük olarak kullanılmaktadır. Rus Askeri Valisi kanunlara göre metropol misafirhanesidir. Hekimevi diye bilinir.
ESKİ BELEDİYE BİNASI
1883 yılında yapılan bina, Erzurum'a bağlı Sitavuk köyünden (Yolgeçmez), Sitavuyski adındaki zengin bir Ermeni tarafından yaptırılır.
Bina Ruslar zamanında kız mektebi olarak kullanılır, ihtiyaca cevap veremez duruma gelince 1903 yılında ikinci kat ilave edilir.
Yapı 1920 yılından sonra Kars Belediyesi olarak hizmet vermeye başlar. 2005 yılında belediyenin yeni binaya taşınmasından sonra restorasyona alınır. Beş yıldızlı otel olarak düzenleme çalışmaları devam etmektedir.
FEVZİ PAŞA İLKÖĞRETİM OKULU
1877 Harbi'ne kadar tamamen Türklerin yaşadığı Hacı Said Mahallesi'nde bulunan bugünkü okulun arsası o dönemde Civelekoğlu Mustafa Ağa'ya aittir. Rus işgalinden lüğün 750 metre yakınma başka bir mezhebin kilise yapamayacağını belirterek inşaata izin vermez. Onun yerine, eski Belediye Ha-mamı'nın bulunduğu yere Ermeni Kilisesi yapılır. 1964 yılında Kars Belediyesi tarafından sökülen bu kilisenin yerine hamam inşa edilir.
TUNCER GÜVENSOY EVİ
1890 yılında konut olarak yapılan bina uzun süre Hayvan Borsası olarak kullanılır. Kar's Hotel'in de sahibi olan Tuncer Güvensoy tarafından alınarak restore edilir.
CHELTİKOV KONAĞI- OPERA
1894 yılında Rus Cheltikov ailesi için konak olarak yapılır. Söz konusu yapı Rus egemenliği döneminde pera binası olarak da kullanılmıştır. Daha sonra Zirai Donatım Kurumu tarafından kullanılır. Bugün sağlıkçıların Peçinov tarafından bu arsaya bir ev olarak inşa edilir.
Kars Ruslardan geri alındıktan sonra 1919 da bitişiğindeki Cihangiroğlu İbrahim Bey'in evi ile birlikte askeri ecza deposu yapılır. 1922'de "Ana mektebi" olarak kullanılır.
Kaynak http://www.kars.bel.tr
Gezilecek Yerleri
Posted on
by Web Sehir
Kaydol:
Comment Feed (RSS)
Özel Arama