Yazıyı Facebook'ta Paylaş

Gezilecek Yerleri

Posted on by Web Sehir



KARS KALESİ

İhtişamlı görünüşü ile göz dolduran Kars kalesi, kentin simgesi ve en baskın kimlik öğesidir. Şehrin kuzeyinde, Karadağ'ın batı ucunda yüksek bir kayalık üzerine kurul­muştur.

Selçuklular çağında ilk olarak 1153 yılın­da Kars Emiri Kerimeddin'in kızı Tacünnisa Hatun'un yardımıyla Saltukoğullarmdan Melik İzzeddin Salduk'un veziri Firuz Akay tarafından yaptırılır. 1386 yılında Timur or duları tarafından şehirle birlikte yıkılır.

Kanuni Sultan Süleyman, 1548'deki "İkinci Doğu Seferi" sırasında, kalenin ima­rını başlatsa da İran Ordusunun ani baskını nedeniyle tamamlanamaz.

III. Sultan Murat, Kars Kalesi ile birlikte şehrin imarı için Mustafa Lala Paşa'ya fer­man gönderir. Dereiçi Mevkiinde taş ocak­ları açılır, kireç kuyuları hazırlanır. Trab­zon'dan gelen yapı ustaları 26 Temmuz 1579 günü çalışmaya başlar ve Kale 1153'teki te­melleri üzerine yeniden inşa edilir.

Kale doğu-batı istikametinde 250 metre uzunluğunda, kuzey-güney yönünde ise sek­sen yüz metre genişliğindedir. 220 burcu, kulesi ve 2 bin 80 mazgalı vardır. Çevre uzunluğu 3 bin 500 metredir. Kalenin Su, Orta ve Behrampaşa adlarıyla anılan üç ka­pısı bulunurdu.

KARS ÇAYI

Kars'ın en önemli ekolojik değerlerinden bi­ri olan Kars Çayı, Kaleiçi ve eteklerindeki Osmanlı-Selçuklu yerleşimi ile Rus döne­minde gelişen Tahtdüzündeki ızgara planlı dokuyu birbirinden ayıran doğal bir sınır iş­levi görür. Kent içinden geçen çay, kalenin batısından kıvrılarak kuzeye akar ve Erme­nistan sınırından gelen Arpaçay'a karışır.

Kars Çayı'nın kalenin arkasını takip etti­ği yolda, çok zengin flora ve faunaya sahip bir alan yer alır. Kışın donan Kars Çayı üze­rinde gezinen yayalara, kızak kayan çocukla­ra rastlanır.

ÇATLAK KALE BURCU

1579 tarihinde Kars imar edilirken Kale ile birlikte Beylerbeyi Behram Paşa tarafından yaptırılır. Kaleiçi Mahallesi'ndedir. Burası aynı zamanda Çatlak Tabya olarak da anılır. Burası, Kaleiçi Mahallesini çepeçevre saran surların Bayrampaşa Mahallesi'ndeki döne­mecini sağlayan ana burçtur.

Bir diğer burç da, Evliya Camisi önünde bulunur. Bu iki burç arası boydan boya du­vardır.

KARAHANOĞLU KÖPRÜSÜ (TAŞKÖPRÜ)

Kars Çayı'nın üzerindeki ve iç kale altındaki üç kemerli Taş Köprü, 1579 yılında Osman­lılar döneminde Sultan III. Murat'ın emri ile Lala Mustafa Paşa tarafından şehrin imarı sı­rasında yapılır. 1715 yılında yaşanan taşkın sırasında yıkılan ve sadece ayak temelleri ka­lan köprü dört sene sonra Kars eşrafından Hacı Ebubekir Karahanoğlu tarafından ye­niden yaptırılır.

1877-1915 yıllan arasındaki Rus işgali sı­rasında sökülen Taş Köprü'nün kitabesi tah­rip edilir. Köprüyü yaptıranların torunların­dan Müştak Hatifi Karahanoğlu, Hattat Hamit Aytaç tarafından yeniden yazılan kita­beyi yerine konulmak üzere Kars'a gönderir ancak bu yazıt yolda kaybolur. Daha sonra Hamit Aytaç'ın öğrencilerinden birinin yaz­dığı kitabe orta kemer üzerine yerleştirilir.

Köprü kitabesinde şöyle yazar:

Eşraf-ı Kars dan El-Hac Ebubekir

Ceddi Karahanoğluna El yak

Bir köprü yapdı, nas etdi bin Şükr Dar eyende mesrur kılsın anı Hak. Sene:H-1131(l719)

Köprü o zamanın parasıyla dört bin 200 kuruşa mal olur. Ustalar günde iki paraya, işçiler bir paraya çalışır. 40 para bir kuruş ol­duğuna göre köprünün yapımı bir hayli masraflı olmuştur. Hacı Ebubekir Bey, köp­rüden sonra Kaleici Mahallesi'ne bir konak yaptırır ve konağının bir kısmına 400 ciltlik kütüphane kurar. Osmanlı çağında Kars'ta bilmen ilk kütüphane budur. Kitaplar bu­gün Erzurum Atatürk Üniversitesi'ndedir.

KÜÇÜK KÖPRÜ (DEMİR KÖPRÜ)

1878-1918 arasında Rus Hâkimiyeti döne­minde yapılır. Kars Çayı üzerine inşa edilen köprü, doğu-batı istikametindedir. İki silin-dirik konsol üzerine üç tonoz kemerli olarak inşa edilir. Köprünün yapımında aynı bü­yüklükte bazalt taşlar kullanılır.

DEREİÇİ2.TAŞKÖPRÜ

Kars Çayı üzerine 1855 yılında yapılan köp­rünün sağında Arap Tabya solunda ise İngi­liz Tabyaları bulunur. Tabyaları birbirine bağlayan stratejik açıdan önemli bir konum­dadır. İngiliz Albay Henry Atvvell Lake tarafinda projelendirilen ve temeli atılan köprü halen kullanılmaktadır.

BEYLERBEYİ SARAYI

11579'da Kale ile birlikte Osmanlı Beylerbeyi-ine konut olarak yapılan saray, Kaleici Mahaflesi'ndedir. III. Murat dönemindeki imar çalışmaları sırasında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan sarayın, şu anda sadece ka-ı mevcuttur.

İKİ HAVARİLER KİLİSESİ BET CAMİSİ

32 yılında yapımına başlanan 937 yılında

tamamlanan On iki Havariler Kilisesi, kesme bazalt taşları kullanılarak inşa edilir. Bagratlı Kralı Abas tarafından yaptırılan Ermeni kili-si, dört yapraklı yonca şeklinde, haç planlı olarak yapılır.

Özellikle kubbe kasnağının pencere ke­merleri arasında yer alan On iki Havarilerin taş kabartma figürleri dikkat çekicidir. 15 79 yılında cami olarak kullanılmaya başlanan yapı Kümbet Camisi adıyla anılır.

Ruslar Kars'a geldikten sonra tekrar kili­seye çevrilerek çan kulesi ve asıl binaya ek olarak kapı çıkışlarına ek yapılar yapılır. Baş­piskoposluk merkezi olur. 1882 yılında pa­paz evi ve bahçe duvarları yapılır. Sonraki yıllarda çan kulesi yıktırılırsa da, kilisenin kapı girişlerine eklenmiş olan ve muhteme­len soğuğu kesmek amacıyla yapılmış olan ek yapılar korunur. Yapı tekrar camiye çev­rilmeden önce bir süre müze olarak kullanı­lır. Bu gün söz konusu yapıda özellikle dış cephe restorasyonları sürmektedir.

HAMAMLAR

Kars Çayı etrafında Osmanlılar ve Selçuklu­lar zamanında inşa edilmiş ilginç mimari ya­pılarıyla dikkati çeken üç hamam bulunur. Daha önce özel mülkiyette olan hamamlar bugün koruma altındadır, yenileme çalışma­ları sürmektedir.

MAZLUMAĞA HAMAMI

Kars Çayı'nın güney kıyısındaki yapı Kars'taki hamamların en büyüğüdür. Kesme taş malzemeyle örülen hamamın şu anda bir işlevi yoktur.

Mazlumağa Hamamı'nda, soğukluk di­ğer hamamlardan farklı olarak L biçiminde­dir ve tali mekânlarla çevrilmiştir.

Eyvan türünde, yuvarlak kemerli taç ka­pıdan, giriş mekânına geçilir. Ortasında bü­yük bir havuz bulunan bu bölümün kuzey tarafına ferah bir seyir salonu eklenmiştir.

Ünlü Rus yazarı Puşkin'in 1829 yılında yıkandığı odayı, Ruslar "Puşkin Şeref-Yeri" olarak isimlendirirler. Burada onun el yazılarından ve bütün eserlerinden bir koleksi­yon ile bronz biblo büstleri, 1917'de Ruslar çekilinceye kadar sergilenmiştir. O dönem­de Puşkin'in Bronz büstleri Kars'ta biblo olarak satılır.

Hamamın, Kars Belediyesi tarafından "Sağlıklı Yaşam Merkezi" olarak düzenlen­mesi planlanmıştır.

MURADİYE(ELBEYİOĞLU) HAMAMI

Balkonlu Hamam olarak da adlandırılır. Kars Çayı'nın kıyısındadır. Taşköprü'nün kuzeyindeki kubbeli yapı 18. yüzyıla tarihlenir. Kaleiçi Mahallesi'nde Taş Köprü'nün yanında hamamın beden duvarı üzerine ka­zınmış tarihe göre H. 1188 (M. 1774) yılında yapılır. Yapının inşasında düzgün kesme taş kullanılır.

Doğu batı doğrultusunda uzanan yapı, güney cephesiyle Kars Çayı'na paraleldir. Hamamın asıl girişi eskiden soğukluğun ku­zeybatı köşesindeyken, önüne ev yapılınca bvı kapı kapatılarak Kars Çayı kenarında kül hanın solundan ahşap bir giriş eklenir. So­ğukluğun güney pencerelerinin birisinden kapı açılarak geçit verilir.

TOPÇUOĞLU HAMAMI

Klasik hamamlara göre değişik bir uygula­mayla inşa edilen hamam, doğu batı doğrul­tusunda uzanır. Tamamında düzgün kesme taş malzeme kullanılır. Hacim olarak büyük bir alanı kaplayan soğukluk, güney cephesi boyunca asıl kütleden ayrılarak serbest bir konuma oturtulur. Hamama bu bölümün kuzeyinden eyvan türü basit bir taç kapıyla girilir.

Hamamın kitabesi yerinde değildir. Do­ğu cephenin köşesindeki bir duvara kazın­mış tarihten Hicri 1155, Miladi 1742'de ya­pıldığı anlaşılır.

Soğukluk sivri kemerli tromplara yasla­nan bir kubbeyle örtülüdür. Batıdan üç pen­cereyle aydınlatılan bu bölümün ortasında yuvarlak bir havuz ve sonradan eklenen ah­şap soyunma odaları yer alır. Basık kemerli bir kapıyla geçilen ılıklık ile külhan aynı hi­zada planlanmıştır.

Kars Belediyesi tarafindan restore edilen yapı, Kültür Merkezi olarak kullanılacaktır.

NAMIK KEMAL EVi

Taşköprü ile Mazlumağa Hamamı arasında­ki kagir konak Namık Kemal Evidir. Zemin katı 350 yıllıktır.

Vatan Şairi Namık Kemal 1853-1854 yıl­larında Kars Mutasarrıfı olan dedesi Abdullatif Paşa ile bir buçuk yıl bu konakta yaşar ve ilk şiirlerini burada yazar. Konağın yeni­den işlevlendirilmesi için çalışmalar sürmek­tedir. Toplum Merkezi olarak hizmete gir­mesi planlanmaktadır.

KABUN- KAB KİLİSESİ (BEŞİK CAMİSİ)

Kars'ın en eski eserlerindendir. 1044-1064 yıllan arasındaki Bizans egemenliği sırasında

Ortodoks Rum Kilisesi olarak yapılmış, son­radan camiye çevrilmiştir.

ULU CAMİ

Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim zamanın­da Kars Beylerbeyi Dilaver Paşa tarafindan yaptırılır. 1643 yılında inşa edilen Cami, Rus hâkimiyeti döneminde kullanılamaz hale ge­lir. Ulucami 1997 yılında restore edilir.

EVLİYA CAMİSİ

1579 yılında Kars'ın imarı sırasında Ebul Hasan Harakani'nin mezarının bulunma­sından sonra, III. Murat tarafından çıkarılan ferman üzerine buraya bir cami ve türbe in­şa edilir.

1604 yılında İran istilası'nda temellerine kadar sökülen bu cami 1617 yılında toprak damlı olarak yeniden yapılır. İkinci yıkımı 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında görür. 1917'de mabet olarak kullanılır. 1996 yılın­da ise yeniden yapılır.

Cami yapılmadan önce 1034 yılında Ev­liyanın buraya defnedilmesi ve 1915 yılında şimdiki arkın bulunduğu yerde bir kadının mumyasının bulunması, buranın daha evvel şehir mezarlığı olduğunu gösterir. Bu mum­ya Ruslar tarafindan Petersburg Müzesi'ne götürülür.

EBUL HASAN HARAKANİ TÜRBESİ

Evliya Camisi'nin bahçesinde yer alan türbe, Ebul Hasan Harakani'ye aittir. Buhara1 mn Rey Kasabası Harakan köyünde doğan Cafe-roğlu Şeyh Ebul Hasan Harakani 1021'de Sultan Alparslan' m Babası Çağrı Bey ile bir­likte başlayan ilk Selçuklu akınları sırasında Horasan'dan Kars'a gelir.

Yahni Dağı'ndaki çatışmaların birinde şehit olur. 1579 yılında Kars Kalesi ile bir­likte yapılan türbe İran akınları sırasında 1604 yılında yıkılır. 1617 yılında toprak damlı olarak yapılan cami ve türbe Evliya Camisi ile birlikte yenilenir. Türbe 1996 yı­lında cami ile birlikte yeniden yapılır.

CELAL BABA TÜRBESİ

Türbe, kalenin ana girişinde sağ tarafta yer alır. 1239 tarihinde Moğolların Kars'ı istila­sı sırasında şehit düşen Celal Baba, kalenin manevi sahibi ve koruyucusu sayılır.

ARAP BABA ŞEHİTLİĞİ

Kars'ın kuzey doğusundaki şehre hakim te­penin üzerinde bugün GSM baz istasyonla­rının ve TV vericilerinin bulunduğu yer Arap Baba Şehitliği'dir. Buradaki yatır da aynı adı taşır. Peygamber soyundan gelen Konya erenlerinden Sadrettin Konevi'nin torunlarından M. Haşimi Konevi 1856'da şehit olmuştur.

AHMET TEVFİK PAŞA KONAĞI

Kars Kalesi'nin güneybatı eteğinde, Mura­diye Hamamı'nın hemen arkasında yer alan


EBUL HASAN HARAKANİ

Horasan'da Bistam şehri yakınlarında Hara-kan köyünde 963 yılında dünyaya gelir.

Kars Çayı'na nazır iki katlı eyvanlı konak Kars eşrafından Hacı Eyüp Bey tarafından 1764 yılında yaptırılır.

Konak Selçuklulardan ilham alınarak Osmanlı stilinde inşa edilmiştir. Aynı za­manda Kars'a özgü özellikleri taşır.

Konak sonradan Kars'ın savunmasında büyük emeği geçen Hacı Eyüp Bey'in oğlu, Kars Kalesi Muhafızı Miralay Ahmet Tevfik Paşa tarafından karargâh olarak kullanılır ve onun adıyla anılır. Yapı 2006 yılında res­tore edilir.

PAŞA KONAĞI

Kars'taki Rus hâkimiyeti döneminde devlet erkânı için yaptırılır. 19. yüzyıla tarihlenen konak, taş malzeme ile yapılmış Baltık mi­marisinin özelliklerini taşır.

Konak günümüzde Kafkas Üniversitesi tarafından kullanılır. Kalenin arka tarafın­da, dere boyunda çok sayıda eski Rus döne­mi yapıları bulunur.

Ulum adı ile derlenir. Beşaretname ve Es-rar-ı Sülük gibi eserlerinden söz edilir.

Veciz sözlerinde insana verilen değer ve gö­nülleri hoşnut etme teması vardır.

"Her kim ki, bu dergâha gelirse, ekmeğini veriniz, inancını sormayınız. Zira Allah katında ruh taşıyan herkes Ebul Hasan Harakani'nin sofrasında ekmeğe layıktır" sözleri Mevlana'nın "...Gel, gel, ne olur­san ol yine gel, ister kâfir, ister mecusi, is­ter puta tapan ol yine gel..." sözlerini çağrıştırır.

Mevlana Mesnevi'de Harakani için "kendi zamanının yegânesi, manevi de­ğerlerin en üst mertebesi..." der.

Harakani tasavvuf düşüncesinin mer­kezine insan gönlünü koyar, insana hiz­meti, kendi varlığının amacı sayar.


TAHTDÜZÜ (YENİ ŞEHİR)

1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı ile 40 yıllık Rus hâkimiyetine giren şehrin merkezi, Kaleiçi bölgesinden, Tahtdüzü adı verilen böl­geye taşınır.

Tahtdüzü bölgesinde ızgara plan üzerine kurulan şehirde, Rus yapıları özellikle bu­günkü Ortakapı, Yusufpaşa ve Cumhuriyet Mahallelerinde yoğunlaşır. Bu mahallelerde yol boyunca dizilmiş birçok konut, ticari, resmi yapı görülür. Ayrıca, birkaç dini yapı da göze çarpar.

DEFTERDARLIK

Kars'ta yer alan en ilgi çeken yapılardan biri­dir. Ruslar tarafından 1883 yılında yapılan bina eğlenceler için tasarlanmıştır. Yapı Kars'ta bir süre hükümet binası olarak kulla­nıldıktan sonra Defterdarlık Binası olarak hizmet vermeye başlar. Bina köşelerine denk gelen balkonları ve süslemeleri ile dikkat çe­kicidir.

DEFTERDARLIK MİSAFİRHANESİ

Kapı üzerindeki tarihten 1897'de yapıldığı anlaşılır. Demir işlemeli çok güzel merdi­venleri ve trabzanı vardır. İlk önceleri Adliye Binası olarak kullanılan bu bina restoras­yondan sonra Defterdarlık Misafirhanesi olarak değerlendirilir. Güney ve güneydoğu duvarlarında ahşap işlemeli süsler görülür.

VALİ KONAĞI

Erzurum'dan gelen zengin bir Ermeni ailesi­nin 1883 yılında yaptırdığı binalardan biri­dir. Bu bina 1918 Aralık ayından başlamak üzere, yıkılışına değin Cenub-i Garbi Kafkas Demokratik Cumhuriyeti'nin Parlamento Binası olarak kullanılır. Kurtuluş Savaşı sıra­sında Kazım Karabekir Paşa'ya karargâh bi­nası olarak hizmet verir. 1921 yılındaki Kars Anlaşması burada imzalanır. Uzun bir süre valilik konutu olarak kullanılan yapı, Kars Valiliği tarafindan "Kars Araştırmaları Mer­kezine tahsis edilmiş olup restore edilmek­tedir. Süreç içinde kent müzesi olarak kulla­nımı planlanmaktadır.

SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ -ESKİ HASTANE

Yusufpaşa Mahallesi'nde, Ordu Caddesi üzerinde bulunan bina L plan üzerine inşa edilmiştir. Ön cephesi andezit taşıyla işlen­miş stilize bitki ve geometrik motiflerle süs­lüdür. Ayrıca cephe üzerinde yalancı sütun­lar bulunur. Binanın diğer kısımlarda ise bazalt yığma tekniği uygulandığı görülür.

Bina bodrum dâhil olmak üzere üç katlı­dır. Demir korkulukların üzerinde 1903 tari­hi bulunur. Uzun yıllar hastane olarak kulla­nılan yapı günümüzde Sağlık Müdürlüğü Binası olarak hizmet verir.

ESKİ S.S.C.B KONSOLOSLUĞU

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Caddesi'ndeki ya­pı, özellikle balkonu ile dikkat çeker. Rus Konsolosluğu olarak hizmet verdiği bilinir. Yapı, bugün konut olarak kullanılır.

İSMET PAŞA İLKÖĞRETİM OKULU

Bina, 1886-1888 yılları arasında askeri amaçlarla kullanılmak üzere yapılır. 30 Ekim 1920'de Kars'ın son kurtuluşu üzerine, ye­tim çocukları toplayan Kâzım Karabekir Pa­şa, burayı (Köy-yatı Mektebi) yapar:. Yapı 1926 yılında İsmet Paşa ismi ile okul olarak hizmete girer.

Binanın, ilginç bir hikâyesi vardır. Rus döneminde bu arsaya güçlü bir grup oluştu­ran Gregoryen Ermeniler bir kilise yapmak ister. Katolik Ermenilerin Taş Köprü'nün güneybatısında beton Frenk Kilisesi vardı. On İki Havariler Kilisesi ise, Ruslar tarafin­dan metropollük olarak kullanılmaktadır. Rus Askeri Valisi kanunlara göre metropol misafirhanesidir. Hekimevi diye bilinir.


ESKİ BELEDİYE BİNASI

1883 yılında yapılan bina, Erzurum'a bağlı Sitavuk köyünden (Yolgeçmez), Sitavuyski adındaki zengin bir Ermeni tarafından yap­tırılır.

Bina Ruslar zamanında kız mektebi ola­rak kullanılır, ihtiyaca cevap veremez duru­ma gelince 1903 yılında ikinci kat ilave edilir.

Yapı 1920 yılından sonra Kars Belediye­si olarak hizmet vermeye başlar. 2005 yılında belediyenin yeni binaya taşınmasından son­ra restorasyona alınır. Beş yıldızlı otel olarak düzenleme çalışmaları devam etmektedir.

FEVZİ PAŞA İLKÖĞRETİM OKULU

1877 Harbi'ne kadar tamamen Türklerin ya­şadığı Hacı Said Mahallesi'nde bulunan bu­günkü okulun arsası o dönemde Civelekoğlu Mustafa Ağa'ya aittir. Rus işgalinden lüğün 750 metre yakınma başka bir mezhe­bin kilise yapamayacağını belirterek inşaata izin vermez. Onun yerine, eski Belediye Ha-mamı'nın bulunduğu yere Ermeni Kilisesi yapılır. 1964 yılında Kars Belediyesi tarafın­dan sökülen bu kilisenin yerine hamam inşa edilir.

TUNCER GÜVENSOY EVİ

1890 yılında konut olarak yapılan bina uzun süre Hayvan Borsası olarak kullanılır. Kar's Hotel'in de sahibi olan Tuncer Güvensoy ta­rafından alınarak restore edilir.


CHELTİKOV KONAĞI- OPERA

1894 yılında Rus Cheltikov ailesi için konak olarak yapılır. Söz konusu yapı Rus egemen­liği döneminde pera binası olarak da kulla­nılmıştır. Daha sonra Zirai Donatım Kuru­mu tarafından kullanılır. Bugün sağlıkçıların Peçinov tarafından bu arsaya bir ev olarak inşa edilir.

Kars Ruslardan geri alındıktan sonra 1919 da bitişiğindeki Cihangiroğlu İbrahim Bey'in evi ile birlikte askeri ecza deposu yapı­lır. 1922'de "Ana mektebi" olarak kullanılır.

Kaynak http://www.kars.bel.tr

Özel Arama

Yorum Yaz